1. Anasayfa
  2. Konsol Oyunları

Cronos İncelemesi – Cronos The New Dawn Oynanır mı?

Cronos İncelemesi – Cronos The New Dawn Oynanır mı?
0

Bloober Team, geçmiş projelerinde atmosfer ve hislerle öne çıkmıştı. Bu defa oyuncuları Sovyet dönemi Polonya’sına, zamanın akışına müdahale eden bir felaket sonrası dünyaya davet ediyor. Oyuncunun kontrol ettiği karakter, “kutsal görev” adı verilen bir misyonda insanlığın nasıl çöktüğünü araştırmak üzere görevlendirilmiş bir gezgin rolünü üstleniyor. Zaman kaymaları ve gizemlerle dolu anlatımıyla Cronos incelemesi süreci hikâyeye daha baştan bağlı olma hissi yaratıyor.

Oyun başlar başlamaz gezginin görevi sıklıkla devrediliyor; önceki gezginlerin miras bıraktığı günlükler, engeller veya gizli notlar, karakterin ilerleyişine ışık tutuyor. Bu mekanizma, hikâyenin katmanlarını usulca açığa çıkararak merak unsurunu canlı tutuyor. Hikâye ilerledikçe “biz kimiz?”, “görevimiz ne?” gibi sorular, oyuncunun zihninde sık sık döngüye giriyor ve bilinmezliğin atmosferi oyunun omurgasını oluşturuyor.

Atmosfer ve Görsel Sunum

Bloober Team’in atmosfer kurma konusundaki hüneri, bu oyunda da oldukça net hissediliyor. Karakterin yalnızlığı, çaresizliği ve karşılaştığı dehşet unsurları, mekânsal dizaynla ve ışık-gölge oyunlarıyla güzelce örülmüş. Unreal Engine 5 teknolojisinden faydalanılması, sinematik sahnelerde ve çevresel detaylarda etkileyici sonuçlar ortaya çıkarıyor. Bazı sahnelerde ekran görüntüsü almayı düşünecek kadar etkileyici görseller sunulabiliyor.

Cronos İncelemesi – Cronos The New Dawn Oynanır mı?
Cronos İncelemesi – Cronos The New Dawn Oynanır mı?

Optimizasyon tarafında büyük bir sorunla karşılaşılmamış. Çökme, takılma veya ciddi performans düşüşü yaşanmamış; yalnızca zaman zaman kaplamaların geç yüklenmesi gözlemlenmiş, ki bu da günümüz oyunlarında hâlihazırda sık rastlanan bir durum. Bu bağlamda teknik açıdan Cronos incelemesi sırasında performansla ilgili genel notlar olumluluk yönünde.

Oynanış: Dövüş, Zorluk ve Kamera Düzeni

Ne var ki atmosfer kuvvetli olsa da dövüş mekanikleri bu başarıyı tam olarak yakalayamıyor. Silent Hill 2 Remake’te oyuncu doğrudan çatışmaya girmeyebiliyorsa önemli bir handikap yaratmazdı; fakat bir hayatta kalma-korku oyununda, çatışma kısmı genellikle belirleyici oluyor. Ne yazık ki burada dövüşler bazen hantallık hissi bırakıyor.

Kameranın tek bir açıya sabitlenmiş olması da özellikle PC oyuncusu açısından rahatsızlık verici. Bu durum, oyunun konsol odaklı tasarlandığı izlenimini güçlendiriyor. Bilgisayar kullanıcıları zaman zaman “emülatör hissi” ile oynuyormuş gibi hissetme eğilimi yaşayabiliyor. Oyunda karakterin hareketinin ağır olması ve kamera açısının değiştirilemiyor olması, çeşitli çatışma anlarında sıkıntı yaratabiliyor.

Oyunda zorluk ayarı bulunmaması dikkat çekici. Oyun, atmosferi, hikâyesi ve oynanışıyla doğrudan zorluğu hissettirmeyi tercih ediyor. Bununla birlikte, ayarlar menüsünde nişan için bir yardımcı seçenek sunuluyor. Bu yardımcı, dinamik kamera sistemiyle rahatsız olan oyuncular için bir nebze esneklik sağlıyor. Ancak bazı zamanlarda nişan desteğinin beklenildiği kadar kusursuz çalışmadığı gözlemleniyor; hassas hedeflemelerde sapmalar oluşabiliyor.

Dying Light Oynama Sırası Nasıl Olmalı? adlı yazımızı da okuyun!

Bu noktada bir başka eleştiriyi de yöneltmek gerek: bazı yaratıkların zayıf zekâsı ya da sahne düzenine uygun davranmamaları dikkat çekiyor. Aynı bölgede sabit kalan yaratıklar, oyuncunun yaklaştığını fark edip tepki vermeyen modeller ya da beklenmedik şekilde sıkışan düşmanlar deneyimi zaman zaman sekteye uğratabiliyor.

Cronos İncelemesi – Cronos The New Dawn Oynanır mı?
Cronos İncelemesi – Cronos The New Dawn Oynanır mı?

Hikâye ve Tekrar Kullanım Sorunu

Oyunun en güçlü yanı hiç kuşkusuz hikâyesi ve atmosferidir. Oyuncu, karanlık bir dünyada umutla gerilim arasında gidip gelirken, her not, her katman onu daha da içine çekiyor. Yine de bazı noktalarda, oyun tasarımı tekrara düşüyor. Aynı tarz engeller, benzer musibeti tekrar tekrar yaşatırken oyuncuda “ne zamana kadar?” hissi oluşabiliyor.

Özellikle dar koridorlarda sürekli vur-kaç taktiklerine mahkûm kalmak, saklanmak seçeneğinin sınırlılığı ve benzer düşman dizilimleri, uzun vadede monotonite yaratabiliyor. Bu, oyuncunun atmosferden keyif almasını zaman zaman engelleyebilmekte. Ancak yine de Bloober Team’in “gezginlerin mirası üzerinden ilerleme” yaklaşımı, hikâye açısından ilginç bir kurgu katmanı sunuyor.

Silahlar, Teçhizat ve Kaynak Yönetimi

Oyunda karakterin erişebileceği silahlar arasında pompalı tüfekler, makineli silahlar ve daha fazlası yer alıyor. Kaynak yönetimi kısmı sınırlı cephane ve malzeme temelli ilerliyor. Bu durum, oyunun gerilim anlarında stratejik düşünmeyi teşvik ediyor. Zaman zaman oyuncuların cephaneyi dikkatle kullanmaları gerekiyor.

Nişan sistemiyle ilgili adına değindiğimiz yardımların çalışmadığı anlar olabiliyor: Hassas vuruşların tam hedefe denk gelmemesi ya da nişan sisteminin oyuncunun beklentisini karşılamaması bunlardan biri. Bu da özellikle yaratıkların zayıf noktalarına doğru hedefleme yapmayı güçleştiriyor. Bu mekanik eksiklik, Cronos incelemesi bağlamında eleştirilecek önemli hususlardan biri.

Yaralı halde iyileşme süreçleri, iksirler veya sağlık istasyonları gibi unsurlar, hayatta kalma temalı korku oyunlarında vazgeçilmezdir. Cronos’ta bu sistemler yer alıyor; ancak zaman zaman kayıt noktalarının uzaklığı, geç kayıt sistemleri ya da ölüm sonrası yeniden başlama durumu oyuncuya fazladan yük hissettirebiliyor.

Kaydetme Sistemi ve Zorluk Dengesi

Kaydetme sistemi, zorlu atmosferli oyunlarda oldukça hassas bir konu. Cronos, hızlı kayıt uygulanırken bazen oyuncunun ilerleyişine dair zaman kaybı yaşanabilecek senaryolar yaratabiliyor. Oyuncu ilerlerken bazı tehlikeli bölgelerde veya geçiş noktasında otomatik kayıt yapılması, ölüm halinde yeniden denemeyi daha sinir bozucu bir hale getirebiliyor. Bu da gerilim yerine kızgınlık yaratma riskini doğurabiliyor.

Zorluk dengesizliği de zaman zaman hissediliyor. Düşman sayısının ani artışı, cephanenin sınırlı olması, kapalı alanlarda boğucu mücadeleler… Bu faktörlerin bazıları oyunun amaçladığı hissi verirken, diğerleri “oyuncuyu yorma” hissi yaratabiliyor.

Cronos’un Başarısı Nerede?

Bloober Team’in Cronos incelemesi üzerine düşündüğümüzde bu yapım atmosfer ve hikâye yönünden beklentileri oldukça karşılayabiliyor. Oyunun karanlık dokusu gizemli anlatısı ve görsel dili, korku türü hayranlarına hitap edecek düzeyde. Ancak ne var ki mekanikler ve dövüş sistemi açısından tam anlamıyla tutarlı ve tatmin edici bir deneyim oluşturmaktan uzak kalabiliyor.

Oyun korku-fanları ve hikâye meraklıları için denemeye değer bir yapım. Özellikle atmosferi ve senaryosuna ilgi duyanlar, bu deneyimden keyif alabilirler. Yine de dövüş anlarında yüksek beklentiyle yaklaşmamakta fayda var. Eksikliklerine rağmen Bloober Team’in bu adımı umut vaat eden bir girişim olarak not edilmeli. Cronos: The New Dawn, korku dünyasında cesur bir adımdır ve bu adım, izleyiciyi düşündürürken ürperten bir maceraya davet ediyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir