Fragmanlar, röportajlar ve sızıntılarla geçen uzun yılların ardından sonunda Hollow Knight: Silksong incelemesi için yeterli veriler oluşmaya başladı. Oyun dünyasında bazı yapımlar vardır ki duyuruldukları andan itibaren gündemden düşmezler. Uzun süredir beklenen bu devam oyunu hem sadık Hollow Knight hayranlarını hem de yeni oyuncuları heyecanlandırmayı başardı.
Yepyeni Bir Atmosfer, Tanıdık Bir Ruh
Hornet karakterini merkezine alan Silksong ilk oyundaki Hallownest’ten farklı bir evrende geçiyor. Hikâye Hornet’ın esir alınıp yeni bir bölgeye götürülmesiyle başlıyor. Bu kez çok daha çevik daha hareketli ve farklı mekaniklere sahip bir karakterle yola çıkıyoruz. Oyun ilk dakikalarından itibaren bu farkı oyuncuya hissettiriyor. Harita tasarımı daha dikey, platformlar daha acımasız ve dövüş mekanikleri ciddi anlamda yenilenmiş.
İlk oyunun o melankolik ve karanlık havası yerini biraz daha egzotik ve canlı bir görselliğe bırakıyor. Müzikler ise yine atmosferle kusursuz bir uyum içerisinde. Bu anlamda Hollow Knight: Silksong incelemesi ilk oyunun mirasını sırtlayıp farklı bir yön çizmeye çalışan bir devam oyununu karşımıza çıkarıyor.
Oynanış Eskiyi Unutturacak Kadar Yeni mi?
Hornet, The Knight’a göre çok daha farklı bir oynanış sunuyor. Hızlı saldırılar, farklı kombolar ve ipek tabanlı özel yetenekler oyuna ciddi bir dinamizm kazandırmış. Ancak bu hız, bazen kontrol kaybına da neden olabiliyor. Özellikle zorlu platform bölümlerinde karakterin çevikliği kadar oyuncunun da reflekslerinin sağlam olması gerekiyor.
Bu noktada Hollow Knight: Silksong oynanır mı diye düşünen oyuncuların metroidvania ve souls-like türlerine aşina olmaları büyük avantaj. Aksi halde oyun oldukça acımasız gelebilir. Zorluk seviyesi oyuncunun rotasına göre değişse de genel yapı gereği daha zor bir deneyim sunduğu rahatlıkla söylenebilir.
Gelişim Sistemi ve Yeni Mekanikler
Hollow Knight: Silksong incelemesi için ilk oyundaki charm sistemi yerine bu sefer farklı tabanlar ve araçlar kullanılıyor. Hornet’ın altına yerleştirilen bu “platform temelli” sistem hem hareket tarzını hem de dövüş biçimini doğrudan etkiliyor. Tabanlardan biri klasik deneyimi sunarken diğeri çapraz saldırı veya havada süzülme gibi ekstra hareketler kazandırıyor.
Eklentiler ise saldırı, savunma ve yardımcı olmak üzere üç kategoriye ayrılmış. Ancak bu sistem ne yazık ki ilk oyundaki charm’lar kadar tatmin edici bir esneklik sunmuyor. Bazı yardımcı ekipmanlar oyunu kolaylaştırmak yerine sadece mevcut zorluğu biraz yumuşatıyor. Oyuncuya “bunu kullanmazsan zorlanırsın” hissi verilse de asıl sıkıntı ekipmanlar arasında gerçek anlamda güçlü bir denge kurulamamış olması.
Dövüş Tasarımı ve Bölüm Sonu Canavarları
Boss savaşları ilk oyunun en dikkat çeken ve sevilen yönlerinden biriydi. Silksong’da da bu yapı korunmaya çalışılmış. Ancak tasarımsal olarak bölüm sonu canavarlarının büyük kısmı özgünlükten uzak. Bazı boss’lar sadece eski dövüşlerin modifiye edilmiş hali gibi duruyor. Görsel olarak etkileyici olsalar da mekanik anlamda birkaçının ciddi anlamda sıkıcı olduğunu belirtmek gerekiyor.
Bu da “Hollow Knight: Silksong iyi mi?” sorusuna net bir cevap vermemizi zorlaştırıyor. Çünkü bir boss savaşının sadece zor olması yeterli değil; aynı zamanda akılda kalıcı ve yaratıcı da olmalı. Silksong’un bazı boss savaşları ne yazık ki sadece zaman uzatmaya yönelik, tekrarlayan yapıdan ibaret.
Harita Tasarımı ve Keşif Hissi
Silksong’un en büyük farklarından biri daha büyük ve daha karmaşık harita tasarımı. Ancak bu büyüklük her zaman keşif hissini desteklemiyor. Haritada ilerlemek zaman zaman bir eziyete dönüşebiliyor. Özellikle zorlu platform sekansları arasında yeterli sayıda kayıt noktası (bank) bulunmaması oyuncuyu yıpratabiliyor. Keşif yapmanın ödüllendirici olmadığı birçok alan var. Bu da oyuncunun motivasyonunu düşürebiliyor.
Öte yandan yan görevler ve toplanabilir eşyalar çeşitlilik sağlasa da bu görevlerin büyük kısmı yeterince anlamlı ödüller sunmuyor. Dolayısıyla oyunun “gez ve öğren” felsefesi ikinci planda kalıyor.
En İyi ve İşe Yarar Hollow Knight: Silksong Modları yazımızı da okuyun!
İpek Sistemi Fikir Güzel, Uygulama Tartışmalı
Hornet’ın özel yetenekleri ve can yenilemesi, “ipek” sistemi üzerinden ilerliyor. Ancak bu sistem tam anlamıyla çalışıyor mu, orası tartışılır. Çünkü ipek biriktirmek oldukça zor ve birçok özel yeteneği kullanmak için bu kaynak gerekli. Özellikle can yenileme gibi temel bir işlevin bu kadar kısıtlanması, oyunun bazı noktalarında oyuncuyu gereksizce cezalandırıyor.
Bu durum oyuncuyu sürekli olarak farm yapmaya aynı düşmanları tekrar tekrar kesmeye itiyor. İlk oyunda oyun ilerledikçe bu tarz zorunluluklar ortadan kalkarken Silksong tam tersine bu yapıyı daha da zorlaştırmış.
Zorluk Dengesizliği Zor Değil, Gıcık
Silksong’un genel yapısına baktığımızda zorluğun bilinçli olarak artırıldığını görüyoruz. Ancak bu zorluk çoğu zaman oyuncunun becerisinden çok oyunun yapay sınırlarına bağlı. Harita tasarımı, platform geçişleri, düşman yerleşimi ve kayıt noktalarının yetersizliği bir araya gelince oyun zaman zaman “gıcık” bir hâl alıyor.
Yani evet zor bir oyun olabilir ama bu zorluk adil mi? Cevap çoğu zaman hayır. Özellikle aşağı vuruşla zıplama gibi platform mekaniklerinin fazla kullanılmak zorunda olması, oynanışı keyiften çok bir sabır testine dönüştürüyor.
Beklentilerin Gölgede Bıraktığı Devam Oyunu
Hollow Knight: Silksong incelemesi oyunun önceki başarılarının gölgesinde şekillenen ama her alanda bunu taşıyamayan bir yapım olduğunu ortaya koyuyor. Hornet’la oynamak keyifli, atmosfer hâlâ büyüleyici ancak oyun mekaniği tarafında dengesizlikler ciddi sorun yaratıyor. Oyunculara zorlayıcı bir deneyim sunmakla birlikte bu zorluğun motivasyon sağlamaktan çok caydırıcı olduğunu da söylemek gerekiyor.
Yine de serinin hayranları için Silksong keşfetmeye değer. Ancak yeni başlayanların ilk oyunu deneyimlemeden Silksong’a atlamaları pek tavsiye edilmez.
Hollow Knight: Silksong incelemesi üzerine söylenebilecek belki de en dürüst cümle şu: İlk oyun kadar büyüleyici bir deneyim sunmasa da kendi yolunu arayan bir devam oyunu olarak dikkat çekiyor. Geliştiricilerden gelecek güncellemelerle dengelemeler yapılırsa çok daha sağlam bir yapıya kavuşabilir.
